Akdeniz Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi tarafından Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü Webinarı düzenlendi.
Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından her yıl 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü kapsamında bu yıl 'Pozitif bir iş sağlığı ve güvenliği kültürü oluşturmak için birlikte hareket edin' temasıyla etkinlikler düzenleniyor. Hemşirelik Fakültesi tarafından da düzenlenen online webinarda Prof. Dr. Selma Öncel'in moderatörlüğünde 'Cam Tavan Sendromu ve çalışma hayatı üzerine etkileri' konusunda Dr. Yasemin Küçüközkan konuştu.
Toplantının başlangıcında Prof. Dr. Selma Öncel 'Kadın ve erkek olarak hayatta, evde, ailede, işyerinde, mesleğimizde, okulda, alışverişte, yönetimde, kurum ve kuruluşlarda, örgütlenmede hep birlikte hareket ettiğimiz, etmeye çalıştığımız bizler; ülkemizde ve dünyada neden eşit yaşamıyoruz. Alınan kararlar birimizi mutlu ederken neden bir kısmımızı mutsuz ediyor. Bunların temelinde ne var da bu böyle? Kültürümüz, geleneklerimiz, yasalarımız, hormonlarımız, görüşlerimiz, düşüncelerimiz, algılarımız bizleri nasıl etkiliyor da bu böyle oluyor. Gördüğünüz gibi bugün biz sizlerle yaşadığımız ortamı kendimizi ele alarak konuşmaya çalışacağız.' diyerek konuya dikkatleri çekmeye çalıştı.
Dr. Yasemin Küçüközkan, 'Cam Tavan Sendromu' kavramını açıklayarak, temel olarak çalışma hayatında kadınların yaşadığı; ücret eşitsizliği ve ayrımcılık gibi uygulamalar olduğunu; kadın çalışanların üst kademe yönetim tarafından dışlanmaları ve görünmez kariyer engelleri olduğunu; cam tavan kavramının ilk kez 1986 yılında dile getirildiğini ifade etti. Küçüközkan, Kadınların işletmelerde bir üst pozisyona geçerken karşılaştığı her türlü engel ve haksızlığın ayrımcılığın, şeffaf engellerin kadınlar için görünmeyen cam tavanı ifade ettiğini söyledi. Dr. Küçüközkan günümüzde kadınlarla ilgili eşitsizliklerin çok derinleştiğini ve yaygınlaştığını; dünyadaki her üç yoksuldan ikisinin kadın olduğunu; 720 milyon okur-yazar olmayanlar arasında bir erkeğe karşılık 2 kadının okur-yazar olmadığını; gelişmekte olan ülkelerde 7 erkek yöneticiye karşılık bir kadın yönetici olduğunu; her 3 kadından birinin cinsiyet temelli şiddet gördüğünü; bir yılda gebelik ve doğuma bağlı 300 bin kadının öldüğünü; işgücüne katılma oranının erkeklerde yüzde 71, kadınlarda ise yüzde 34 olduğunu; Dünya Ekonomik Forumu Raporlarına göre küresel cinsiyet eşitliği sıralamasında Türkiye'nin 144 ülke arasından 131. sırada, ekonomiye katılım ve fırsat eşitliğinde 128. sırada, siyasi güçlenmede 118. sırada olduğunu; ülkemizde yönetici pozisyonundaki kadın oranının 2020 yılında yüzde 19 olduğunu ifade ederek cam tavanların eşitlik yönünde yapılacak değişikliklerle güçlü adımlarla kırılabileceğini söyledi.
Toplantının bitiminde Fakülte Dekanı Prof. Dr. Zeynep Özer katılımcılara ve konuşmacıya teşekkür ederek, fakülte olarak kadınların güçlendirilmesi çalışmalarında önemli çalışmalar yaptıklarını dile getirdi.
Son güncelleme : 29.11.2022 14:18:17