Akdeniz Üniversitesi’nde Cumhuriyetin 100.Yılında Kadın Haklarını Yeniden Düşünmek: Mücadele ve Kazanımlar Sempozyumu düzenlendi. Yoğun katılımla düzenlenen sempozyumda iki gün boyunca 100 yıllık Cumhuriyet döneminde kadın haklarındaki mücadele ve kazanımlar, cinsiyete dayalı eşitsizlikler, kadın haklarını koruma ve geliştirme konuları tartışıldı.
Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Akdeniz Üniversitesi Kadın Çalışmaları ve Toplumsal Cinsiyet Ana Bilim Dalı, KATCAM ve Toplum ve Siyaset Felsefesi Derneği iş birliği ile “Cumhuriyetin 100.Yılında Kadın Haklarını Yeniden Düşünmek: Mücadele ve Kazanımlar Sempozyumu” düzenlendi. Edebiyat Fakültesi’nde gerçekleştirilen sempozyumun açılışına Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Gülbin Arıcı, Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nurşen Adak, KATCAM Müdürü Doç. Dr. İlkay Kutlar, Toplum ve Siyaset Felsefesi Derneği Başkanı Doç. Dr. Eray Yağanak, dekanlar, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
“KAZANIMLARI KORUMAK HEPİMİZİN GÖREVİ”
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Toplum ve Siyaset Felsefesi Derneği Başkanı ve Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Eray Yağanak, “Cumhuriyeti bir kavram olmanın ötesine taşıyarak göstermek gerekirse Cumhuriyet bir kadını sadece ev işleri yapmaktan, çocuk bakmaktan çıkarıp onu rektör, rektör yardımcısı, sanatçı, doktor yapan bir yönetim şeklidir. Cumhuriyet hak temelli sosyal adalet ve devlet anlayışını benimseyen yönetim şeklidir. Cumhuriyet yönetim sürecine kendi kararlarımızla katılmamıza imkân veren yönetim şeklidir. Sevgili gençler cumhuriyet sizsiniz, cumhuriyet biziz, hepimize düşen hem siyasi hem ahlaki ödev mevcut kazanımları korumak ve onları ileriye taşımaktır. Ve hiç kuşkusuz cumhuriyet bu ülkenin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’tür.” şeklinde konuştu.
YÜZYILIN DEĞERLENDİRMESİ
Cumhuriyetin 100. yılını kutlamaktan onur ve şeref duyduğunu belirten Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nurşen Adak, bu kapsamda düzenledikleri sempozyum ile yüzyılın değerlendirmesini yapmak istediklerini ve sempozyumun 6 oturumda 19 bildiri sunumuyla gerçekleşeceğini söyledi. Sempozyum ile Cumhuriyetin 100 yılık deneyimini kadın hakları bağlamında değerlendireceklerini söyleyen Dekan Prof. Dr. Nurşen Adak “Geleceğimize buradan hareketle yön vereceğiz. Üniversiteler olarak mevcut durumu ortaya koymamız lazım ki bundan hareketle de objektif olarak değerlendirip neler yapacağımızı planlayıp sistematik olarak ilerlememiz gerekiyor.” dedi.
KADINLARDA YÜKSEK EĞİTİM, DÜŞÜK İŞ GÜCÜ
Cinsiyet eşitsizliği sorununun sadece Türkiye’de ya da akademide olan bir sorun olmadığına, global bir sorun olduğuna vurgu yapan Dekan Adak, bu sorularla baş etmek için hep birlikte çaba gösterilmesi gerektiğini söyledi. Cinsiyet dağılımı ile ilgili istatiksel verileri paylaşan Dekan Adak “Yüksek öğrenimdeki cinsiyet dağılımına bakıldığında YÖK’ün kurulduğu 1983 tarihinde Türkiye genelinde öğrencilerin yüzde 33’ü kadın iken 2023 yılında yüzde 51’i kadın olduğu görülüyor. Bu oran o tarihte Akdeniz Üniversitesi’nde yüzde 30 iken şuan yüzde 43 oranına ulaşmış olduğu görülüyor. Bu kadar yüksek oranda neredeyse yarı yarıya yüksek öğrenim alan kadın olmasına rağmen, ancak iş gücüne geldiğinde sadece 3 kadından biri çalışabiliyor. Erkeklerin ise üçte ikisi çalışıyor. Hala geleneksel cinsiyet eşitsizlikleri işe girişte etkili, eğitim almak yetmiyor, mantalitenin dönüşmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
YATAY AYRIŞMAYA DİKKAT ÇEKTİ
Üniversitede fakülteler bazında yatay ayrışmayı da değerlendiren Dekan Adak, fakülteler bazında yapılan cinsiyet dağılımına bakıldığında hemşirelik gibi fakültelerde kadın akademisyenlerin yoğunlukta olduğunu ziraat, mühendislik gibi fakültelerde ise düşük olduğunun görüldüğünü ifade etti. Yatay ayrışma ile ilgili açıklama yapan Dekan Adak, “Bununla ilgili bazı işleri erkekler bazı işleri kadınlar yapsın diye düşünülebilir. Ancak o kadar basit değil. Belli mesleklerde kadınların yoğunlaşması kadınların ataerkil değerler çerçevesinde ikincil konumuyla birleştirilerek o mesleğe az değer verilmesine, o mesleğin statüsünün düşmesine, o meslekten elde edilen gelirin düşmesine neden oluyor. Bu yüzden yatay ayrışma üzerinde düşünülmesi gerekiyor.” şeklinde konuştu.
24 DEKANDAN 10’U KADIN
Akademide yönetimde ve karar mekanizmalarında kadın sayısının önemine vurgu yapan Dekan Adak, “Bu çok stratejik bir konu. Burada bir kadın rektör olarak kadın duyarlılığını ve farkındalığına sahip olduğu için Rektör hocamıza teşekkür ediyorum. Bunu kişisel olarak değerlendirmiyorum. Verilerle baktığımızda 2012 yılında üniversitemizde yönetimde sadece bir kadın dekan vardı. Sadece Hemşirelik Fakültesi. Şuan dekanlarımızın yüzde 46’sı kadından oluşuyor yani 24 dekandan 10’u kadın. Kadın ve erkekleri ilgilendirecek kararları verecek pozisyonda olanların yarısının kadınlar olması önemli ve değerli. Kadın çalışmaları yapan bir akademisyen olarak teşekkür ediyorum. O dönemden bu yana tüm yönetim pozisyonlarında kadın sayısı iki katına çıkmış bu çok önemli. Üniversitemizde kararların yarısını kadın yönetici alıyor. Bir kadın dayanışması olduğunu görüyoruz bu sadece kadınlarla değil erkekleri de içeren bir dayanışma. Erkek hocalarımızın da desteğini almış durumdayız, teşekkür ediyoruz.” dedi.
ÇOK YÖNLÜ DEĞERLENDİRME
Sempozyumun açılış oturumunda İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serpil Çakır “Cumhuriyet Kadınlar, Kadın Hareketi” konulu konuşma gerçekleştirdi. Kadın Hareketini Cumhuriyet öncesinden 1980’e birinci dalga, 1983-2000 arası ikinci dalga ve 2000’den günümüze olan süreci üçüncü dalga olarak üç dönemde değerlendiren Prof. Dr. Serpil Çakır, 100 yıllık bilanço olarak bu süreçte kadın hareketinde yaşanan gelişmeleri anlattı. İki gün süren sempozyumda farklı disiplinlerden akademisyenler, araştırmacılar ve uzmanlar 100 yıllık Cumhuriyet döneminin mücadele ve kazanımları, cinsiyete dayalı eşitsizlikleri, kadın haklarını korumak ve geliştirme konularında bilgilerini paylaştı.
Son güncelleme : 24.11.2023 17:00:47