Akdeniz Üniversitesi ev sahipliğinde bu yıl üçüncüsü düzenlenen Uluslararası Antalya Bilim Forumu gerçekleştirildi. "Yerelden Küresele İklim Değişikliği ve Göç" konulu Antalya'nın ilk Bilim Forumu'nda üç gün boyunca yurt içinden ve yurt dışından alanlarında uzman katılımcılar tarafından iklim değişikliğinin sonuçları, çevre krizleri ve göç hareketleri, kentteki çevresel değişimler ve sonuçlar konuşuldu.
Akdeniz Üniversitesi Sosyal Politika ve Göç Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin (ASPAG) öncülüğünde Antalya Büyükşehir Belediyesi, Türkiye ve Uyum Araştırmaları Merkezi, Almanya merkezli Türkiye ve Göç Araştırmaları Merkezi, Çevre ve İklim Değişikliği Öğrenci Topluluğu’nun destekleriyle Antalya Uluslararası Bilim Forumu düzenlendi. Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Konferans Salonu'nda başlayan forumun açılış törenine Akdeniz Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cengiz Toker, Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Osman Sert, Antalya Uluslararası Bilim Forumu Başkanı ve Sosyal Politika ve Göç Çalışmaları Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Erol Esen, öğretim üyeleri, kurum temsilcileri, öğrenciler katıldı.
SU KAYNAKLARIMIZ HIZLA KURUYOR
Bilim Forumu açılışında konuşan Akdeniz Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cengiz Toker, “Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi olarak hem mesleki hem de kişisel gözlemlerim sonucunda iklim değişikliği krizini çok yakından takip edenlerden birisiyim. Eskiden gerek kendi köyümde gerekse bölgemizdeki farklı yerleşim alanlarının çevrelerinde pek çok pınarlar, çeşmeler vardı. Bugün pek çoğunun kuruyup yok olduğunu görüyorum. Pınarlardan sonra kuyu sularına ümit bağladık. Maalesef onlarda çekildi. Çiftçilerimiz tarlalarına sondaj vurdurmaya başladı bir müddet. Bugün geldiğimiz noktada suya ulaşabilmek için 80 metreden daha derinlere inmek gerekiyor. Su kaynaklarımız hızla kuruyor.” diye konuştu.
GELECEK NESİLLER DÜŞÜNÜLMÜYOR
Bugünkü toplumların maalesef gelecek nesillerin hayatlarından çalarak bir dünya kurmaya çalıştıklarını belirten Toker, “Günümüz dünyasında başta Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararası kurum ve kuruluşların etkinliğini neredeyse tamamen yitirdiğini görüyoruz. Dünyamızın içinden geçtiği süreçte ve yakın çevremizdeki savaşlarda bunu çok yakından görüyoruz. Bütün dünya bir silahlanma ve güç devşirme peşinde. Bu durumda çevreyi ve iklim değişikliğini kimse umursamıyor. Yarınları ve gelecek nesilleri düşünenler ise pek az. Yine de ümidimizi kaybetmeden bilim insanları olarak iyi insanlarla birleşerek bu konuda çabamızı sürdürmeliyiz.” şeklinde konuştu.
DİSİPLİNLER ARASI BİR BULUŞMA ORTAMI SAĞLANACAK
Antalya Uluslararası Bilim Forumu Başkanı ve Sosyal Politika ve Göç Çalışmaları Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Erol Esen, “Üç gün boyunca devam edecek forumda bilim insanlarının yanı sıra, uygulamadan gelen uzmanlar, karar vericiler, yerel, ulusal ve uluslararası düzeyden katılımla disiplinler arası bir buluşma ortamı sağlanacak. Özellikle sosyal, fen, eğitim ve sağlık bilimlerinin katılımını sağladığımız bu buluşmada sizleri birbirinden ilginç sunumlar ve tartışmalar bekliyor. Toplam 14 sözlü sunumumuz olacak ve yaklaşık 60 araştırmacının ve uygulamadan gelen uzmanın katkısıyla bu sunumlar oluşturulmuştur. 8 poster sunumumuz var ve 4 panelde de güncel durum değerlendirmeleri yapılacak. Toplamda 100'e yakın bilim insanı uzman ve panelisti fikirleri, tecrübeleri ve önerileri ile ağırlayacağız.” dedi.
BİLİMSEL VERİLER IŞIĞINDA FARKINDALIK YARATMAYI HEDEFLİYORUZ
Prof. Dr. Erol Esen “Son yıllarda iklim değişikliği ve göç konuları belki de en fazla konuşulan konular arasında yer alıyor. Artık sözün bittiği yerdeyiz ve uygulamaya geçmek zorundayız. İklim değişikliği ve göç ile aslında hemen her yerde karşılaşıyoruz. Doğal afetler, deniz faciaları, göllerin akarsularını kuruması, insanlığın yaşam alanlarının tehdit altına girmesi, küresel ısınma, deniz sularının ısınması, kasırgalar, hortumlar yani şimdiye kadar rastlamadığımız ölçüde rastlamadığımız şiddette doğada birtakım gelişmeler oluyor. Diğer taraftan buzullar eriyor, değerli konuklar Antalya sahilleri de bundan nasibini alacak öyle görünüyor. Deniz suyunun tatlı suya karıştığı yerler var artık. Pek çok şey alarm veriyor. Peki ne yapmalıyız? Doğal kaynakların korunması gerekiyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı daha da genişletilmeli, doğal yaşam alanları korunmalı, biyoçeşitlilik çoğaltılmalı. Tabi bütün bunları yapabilmek için öncelikle bu konuda farkındalık oluşmasını sağlamalıyız. Bu forumu bunun için yapıyoruz. Bilimsel veriler ışığında insanları bilinçlendirmek, farkındalık yaratmak, Doğal kaynakların korunmasını geliştirilmesini sağlamayı hedefliyoruz. Amacımız olası felaketleri sınırlandırmak, iklim değişikliğinin göç üzerine etkilerini araştırmak ve burada çözüm önerileri geliştirmek istiyoruz.” diye konuştu.
İKLİM KRİZİNDEN EN ÇOK ETKİLENECEK KENTLERDEN BİRİ ANTALYA
Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Osman Sert, “İklim krizinden en çok etkilenecek kentlerden biri olan Antalya’nın, en kıymetli hazinesi olan çevre değerleri büyük risk altındadır. Son yıllarda artan aşırı yağışlar, seller, hortumlar, yüksek sıcaklıklar, mega orman yangınları gibi yaşadığımız pek çok çevre felaketi iklim krizine karşı önlem almamız gerektiğini açıkça göstermektedir. Alacağımız önlemlerde her daim olduğu gibi pusulamız bilim olmalıdır. Bilim, gideceğimiz yolu belirleyen kılavuz olacaktır. Bu nedenledir ki dünyanın ve elbette kentimizin de en önemli meselelerinden biri olan “Yerelden Küresele İklim Değişikliği ve Göç” konusunu ele alacak olan Antalya Uluslararası Bilim Forumu’nu çok önemli buluyoruz. Bu bilim forumunun ana yürütücülerinden biri olmaktan dolayı Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanımız ve belediyemiz adına büyük mutluluk duyuyoruz.” ifadelerini kullandı.
Üç gün boyunca devam eden "Yerelden Küresele İklim Değişikliği ve Göç" konulu Antalya Bilim Forumu'nda yurtiçinden ve yurtdışından 100'e yakın bilim insanı uzman ve panelist fikirlerini, tecrübelerini ve önerilerini paylaştı.
Son güncelleme : 8.11.2024 17:27:26