Akdeniz Üniversitesi Verem Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ahmet Yılmaz Çoban, 76. Verem Eğitimi ve Farkındalık Haftası nedeniyle Anadolu Ajansı’na açıklamalarda bulundu.
Yüzyıllardır var olan veremin halk sağlığı sorunu olarak büyük önem arz ettiğini söyleyen AKVUAM Müdürü Prof. Dr. Ahmet Yılmaz Çoban, “Hastalığı daha erken tanımlar ve tedaviye başlarsak bu hastalığın halk sağlığı sorunu olmasını ortadan kaldırabiliriz. Türkiye’de 2018-2019 yıllarında 11 bin civarında verem hastası vardı. Bu sayı doğru ve hızlı tedaviyle yarı yarıya düştü. 2020- 2021 covid salgını süreci olduğundan verem savaş dispanserlerine giden hasta sayılarında da düşüş oldu. Hastalık solunum yoluyla bulaşıyor, genel bulguları halsizlik, iştahsızlık, öksürük, balgam kilo kaybı olarak karşımıza çıkıyor. Bu teşhisi alan kişilerin uzun bir süre takip edilmesi gerekiyor.” dedi.
“EN GÜÇLÜ SİLAHIMIZ AŞI”
Tarih boyunca salgınlara ve ölümlere neden olan, tedavisi uzun bir sürece yayılan veremin hızlıca tanı konulup kontrol altına alınmasının önemini vurgulayan Çoban, “Tüberkülozla ilgili elimizdeki en büyük silah aşı. Türkiye’de verem tanı ve tedavi hizmetlerinin tüm sağlık kuruluşlarında ücretsiz olarak yapılıyor ve kullanılan tüm ilaçlar hastalara ulaştırılıyor. Verem Savaş Dispanserleri hastaların tedavilerinin düzenlenmesi, yürütülmesi ve kayıtlarının tutulması anlamında çalışmalar yapıyor. Belirtileri yaşayan ve risk grubunda olan hastaların bu merkezlere başvurması gerekiyor. Akdeniz Üniversitesi Verem Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi olarak verem konusunda uzman bir ekiple çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İnsanlığın bu hastalıktan kurtulması için daha çok araştırma ve çalışmaya ihtiyaç duyuluyor.” şeklinde konuştu.
Son güncelleme : 26.01.2023 16:25:57