Akdeniz Üniversitesi’nde gerçekleşen Birleşmiş Milletler (BM) Simülasyonu’nda 85 ülke temsil edildi. Göç ve iklim değişikliğine dikkat çeken simülasyonda öğrenciler politika ve diplomatik ilişkileri geliştirme konusunda deneyim kazandı. Simülasyon sonunda öğrenciler yıkıma neden olan savaşları da kınadı.
Akdeniz Üniversitesi Çevre ve İklim Değişikliği Topluluğu öncülüğünde Çalışma Ekonomisi Topluluğu, Siyaset ve Yönetim Topluluğu, Uluslararası Öğrenciler Topluluğu, Stratejik Düşünce Topluluğu’nun katkılarıyla Birleşmiş Milletler (BM) Simülasyonu gerçekleştirildi. Göç ve İklim Değişikliği başlığının tartışıldığı simülasyonda 85 ülke temsil edildi. Öğrenciler kendi ülkelerinin delegeleri olup göç ve iklim değişikliği üzerine politika yaptı ve diplomatik ilişkiler gerçekleştirdi.
AKDENİZ İKLİM SÖZLEŞMESİ İMZALADI
Simülasyon etkinliğinde 85 ülkenin temsilcisi öğrenciler Akdeniz İklim Sözleşmesi imzaladı. Simülasyon süresince bildiri ve antlaşma metinlerini kayda geçiren Akdeniz Üniversitesi Çevre ve İklim Değişikliği Topluluğu Sekreteri Ebru Sancar, “İki gün boyunca dünyanın en büyük meydan okumalarından biri olan iklim değişikliği ile mücadele etmek için buradaydık. Bu yalnızca bilim insanlarının değil, hepimizin sorumluluğu olan bir durum. Bizim bu sorumluluğu üzerimize almamız için gerçek birer delege olmamız gerekmiyor diye düşündük ve gençlerde farkındalık uyandırmak için onlara öncü olduk.” diyerek düşüncelerini ifade etti.
SAVAŞLAR KINANDI
Etkinlikte ayrıca yıkımlara neden olan savaşlar da kınandı. Etkinlikte Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği görevini üstlenen Çevre ve İklim Değişikliği Topluluğu Başkanı Ali Eşref Can, “Bugün burada, dünyanın dört bir yanından gelen seslerin yankılandığı bu uluslararası platformda, savaşın yıkıcı etkilerine karşı ortak bir duruş sergilemek için toplanmış bulunuyoruz. Birleşmiş Milletler olarak, barışın korunması ve sürdürülmesi temel ilkemizdir. Ancak ne yazık ki, dünya genelinde devam eden çatışmalar, bu ilkenin ne kadar kırılgan olduğunu gözler önüne sermektedir. Savaşlar, sadece bugünü değil, gelecek nesilleri de etkileyen derin yaralar açmaktadır. Her bir mermi, her bir bomba, sadece anlık bir hasar vermekle kalmaz, aynı zamanda toplumların dokusunu, insanların umutlarını ve çocukların masumiyetini paramparça eder. Savaşın getirdiği yıkım, ekonomik kayıpların ve altyapı zararlarının ötesinde, insan ruhuna işleyen bir tahribattır.” dedi.
BARIŞ İÇİN ADIM ATILSIN
Savaşı kınamanın her bir bireyin omuzlarında ağır bir yük olduğunu vurgulayan Ali Eşref Can, “Savaşları protesto etmek, sadece sözlerle değil, eylemlerle de mümkündür. Diplomasi yoluyla çözüm arayışı, insani yardımın artırılması ve barışı teşvik eden politikaların benimsenmesi, bu süreçte atılması gereken adımlardır. Bugün burada, savaşın acılarını en derinden hissedenlerin sesi olmak için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Unutmayalım ki, barış için atacağımız her adım, dünyamızı daha yaşanabilir bir yer haline getirecektir. Savaşların son bulması, hepimizin ortak arzusudur ve bu yönde atacağımız her adım, insanlık tarihinin en değerli mirası olacaktır.” şeklinde konuştu.
Son güncelleme : 15.05.2024 15:36:42